İSO’dan Savunma Sanayi Hamlesi: HAVELSAN, ASELSAN ve TUSAŞ Ziyareti İşbirliğini Güçlendirdi

İstanbul Sanayi Odası (İSO) Meclisi, Türkiye’nin savunma sanayindeki yükselişini yakından takip etmek ve işbirliği olanaklarını artırmak amacıyla Ankara’da bir dizi önemli ziyarette bulundu. HAVELSAN, ASELSAN ve TUSAŞ gibi savunma sanayinin önde gelen kuruluşlarını ziyaret eden İSO heyeti, sektördeki son gelişmeleri yerinde inceleyerek, sanayi işbirliklerini daha da geliştirmenin yollarını aradı.
İSO Heyeti Ankara’da Savunma Sanayinin Kalbine Yolculuk Yaptı
İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan önderliğindeki geniş bir heyet, Ankara’da savunma sanayinin kilit oyuncularıyla bir araya geldi. Heyette, İSO Meclis Başkanı Ender Yılmaz, İSO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcıları İrfan Özhamaratlı, Cemal Keleş, İSO Yönetim Kurulu üyeleri Sultan Tepe, Kemal Akar, Vehbi Canpolat, Celal Kaya, İnan Altınbaş, Hüseyin Çetin, Dr. Faruk Sarı, Murat Çökmez, İSO Meclis Başkan Yardımcısı Yüksel Özyurt ve İSO Meclis Başkanlık Divanı Katip Üyesi Koray Yavuz gibi isimler yer aldı.
Savunma Sanayisi: Türkiye’nin Stratejik Sektörü
Ziyaretlerin ardından açıklamalarda bulunan İSO Başkanı Erdal Bahçıvan, savunma sanayisinin Türkiye için taşıdığı önemi vurguladı. Bahçıvan, son 20 yılda savunma sanayisinde kaydedilen ilerlemenin, sadece askeri gücü değil, aynı zamanda mühendislik yeteneklerini, üretim kapasitesini ve teknolojik özgüveni de pekiştirdiğini belirtti. Özellikle HAVELSAN, ASELSAN ve TUSAŞ gibi kuruluşların öncülüğünde savunma sanayinin daha yenilikçi, dijital ve güçlü bir yapıya kavuştuğuna dikkat çekti.
Bahçıvan, savunma sanayinin sadece askeri bir güç değil, aynı zamanda bir ülkenin teknolojik kapasitesinin, ekonomik bağımsızlığının ve küresel saygınlığının en önemli göstergesi olduğunu ifade etti. Savunma sanayine yapılan yatırımların, yerli sanayinin gelişimine, teknoloji transferine, inovasyona ve nitelikli iş gücünün yetişmesine de önemli katkılar sağladığını sözlerine ekledi. Bugün Türk savunma sanayinin, ana yüklenicileri, alt yüklenicileri, üniversiteleri, araştırma kurumları, geliştirdiği yerli ve milli teknolojik ürünleri ve artan ihracatıyla ülkenin en stratejik sektörlerinden biri haline geldiği belirtildi.
Savunma Sanayisi Dijital Bir Ekosisteme Dönüştü
Bahçıvan, savunma sanayinin aynı zamanda dijital teknolojilerin, yapay zekanın, büyük verinin ve siber güvenliğin etkin bir biçimde kullanıldığı bir ekosistem haline geldiğini vurguladı. HAVELSAN’ın bu dönüşüm sürecinde Türkiye’nin hem askeri hem de sivil teknolojik kapasitesini güçlendiren en önemli kurumlardan biri olduğunu ifade etti. HAVELSAN’ın Türkiye’nin dijital savunma mimarisinin inşasında oynadığı rol, yalnızca bugünün değil, geleceğin de güvenliğini tesis etmektedir. HAVELSAN’ın mühendislik gücü, AR-GE’ye verdiği önem ve üniversite-sanayi işbirliğini esas alan yaklaşımı, Türk savunma sanayisinin sürdürülebilir büyümesi açısından da örnek teşkil etmektedir.
ASELSAN’ın elektronik, radar, haberleşme ve silah sistemleri gibi yüksek teknoloji alanlarında geliştirdiği yenilikçi çözümler ve ileri mühendislik kabiliyetiyle, Türk Silahlı Kuvvetlerinin (TSK) ihtiyaçlarını yerli kaynaklarla karşılayan, dünya çapında saygın bir marka haline geldiği vurgulandı. TUSAŞ’ın ise KAAN, HÜRJET, Gökbey, ANKA, Aksungur ve ANKA-III gibi gelişmiş ürünleriyle hem savunma hem de havacılık alanında küresel rekabetin içinde güçlü bir şekilde yer aldığı belirtildi.
İSO’nun Savunma Sanayiine Desteği Tam Gaz Devam Ediyor
İSO olarak Türk sanayisinin yüksek teknolojiye geçişini desteklediklerine vurgu yapan Erdal Bahçıvan, Türkiye’nin savunma sanayisinde oluşan bu güçlü ekosistemin ülkenin diğer üretim alanlarına da katkı sağlamasını önemsediklerini aktardı. Bahçıvan, savunma sanayisinin bu alandaki başarılarının, diğer sektörler için de ilham kaynağı olduğuna inandıklarını belirtti. İSO’nun, savunma sanayinin ana aktörlerini güçlü tedarikçilerle buluşturarak yerlilik oranını artırmak amacıyla 2017’den bu yana SAHA İstanbul işbirliğiyle Savunma Sanayi Buluşmaları’nı düzenlediğini hatırlattı. Bu sayede, HAVELSAN, ASELSAN ve TUSAŞ’ın da yer aldığı güçlü ekosisteme sanayicilerin entegre olmasının hem üretim kabiliyetlerini hem de ihracat gücünü artıracağı öngörülüyor.
Savunma sanayisinde yerlilik ve millilik oranının diğer sektörlere göre çok daha büyük önem taşıdığına dikkat çeken Bahçıvan, bu alanda yerlilik oranının **2024 yılı itibarıyla yüzde 80’nin üzerine çıkmış olmasının gurur verici** olduğunu ifade etti. Bu başarı, Türkiye’nin savunma sanayisindeki bağımsızlığını ve rekabet gücünü önemli ölçüde artırmış durumda.
Sonuç olarak, İSO’nun savunma sanayii ziyaretleri, sektördeki işbirliği potansiyelini artırmak ve yerli üretimi teşvik etmek adına önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. Türkiye’nin savunma sanayisindeki bu yükselişi, ülkenin ekonomik ve teknolojik bağımsızlığına önemli katkılar sağlamaya devam edecek.