İnsani Kriz Büyüyor: 2025’te 305 Milyon Kişi Yardıma Muhtaç Kalacak

Dünya genelinde insani yardım ihtiyacı alarm verici boyutlara ulaştı. Birleşmiş Milletler İnsani İşler Koordinasyon Ofisi (UNOCHA)’nın “2025 Küresel İnsani Yardım Raporu”na göre, bu yıl dünya genelinde 305 milyon kişinin insani yardıma ihtiyaç duyacağı tahmin ediliyor. Bu rakam, savaşlar, iklim değişikliği ve doğal afetler gibi faktörlerin etkisiyle son 10 yılda yaklaşık 4 kat arttı. 2015 yılında 77,9 milyon kişi insani yardıma muhtaçken, bu sayının 2025’te 305 milyona yükselmesi, durumun vahametini gözler önüne seriyor.
İnsani Krizin Coğrafi Dağılımı
İhtiyaç sahibi 305 milyon insanın coğrafi dağılımına bakıldığında, krizin farklı bölgelerde yoğunlaştığı görülüyor. 85 milyon kişi Güney ve Doğu Afrika’da, 59 milyon kişi Orta Doğu ve Kuzey Afrika’da, 57 milyon kişi Batı ve Orta Afrika’da, 55 milyon kişi Asya-Pasifik bölgesinde, 34 milyon kişi Latin Amerika ve Karayipler’de ve 15 milyon kişi Avrupa’da yaşıyor. Bu dağılım, krizin küresel boyutunu ve birçok farklı coğrafyanın etkilendiğini gösteriyor.
Krizin Temel Nedenleri
İnsani krizin temel nedenleri arasında savaşlar, iklim değişikliği ve doğal afetler öne çıkıyor. Farklı coğrafyalarda yaşanan büyük çaplı savaşlar, toplumları yerinden ederek insani yardıma olan ihtiyacı artırıyor. Özellikle İsrail’in Gazze’deki saldırıları, Sudan’daki çatışmalar, Rusya-Ukrayna Savaşı ve Afrika’nın Sahel bölgesi ve doğusundaki silahlı gerilimler, dünyadaki insani krizi derinleştiriyor. Bu çatışmalar, milyonlarca insanın evlerini terk etmesine, temel ihtiyaçlara erişememesine ve şiddetin mağduru olmasına neden oluyor.
İklim değişikliği de insani krizin önemli bir tetikleyicisi olarak öne çıkıyor. Aşırı sıcaklık, kuraklık, sel, heyelan ve kasırga gibi doğal afetler, toplumsal yaşamı alt üst ederek maddi imkansızlıklara ve insani krizlere yol açıyor. Özellikle savunmasız topluluklar, iklim değişikliğinin etkileriyle başa çıkmakta zorlanıyor ve yardıma ihtiyaç duyuyor.
İhtiyaç Duyulan Kaynaklar ve Eylem Planı
UNOCHA’nın eylem planına göre, 189,5 milyon kişinin insani ihtiyaçlarının karşılanması için 47,4 milyar dolara ihtiyaç var. Bu, insani yardım kuruluşlarının karşı karşıya olduğu büyük bir finansman açığını gösteriyor. İhtiyaç duyulan kaynakların sağlanamaması durumunda, milyonlarca insanın hayatı tehlikeye girebilir ve kriz daha da derinleşebilir.
En Çok İhtiyaç Duyulan Ülkeler
2025 yılı raporunda, Sudan, Afganistan, Kongo Demokratik Cumhuriyeti (KDC), Myanmar ve Yemen, insani yardıma en çok ihtiyaç duyulan ülkeler olarak öne çıkıyor. Sudan’da 30,4 milyon, Afganistan’da 22,9 milyon, KDC’de 21,2 milyon, Myanmar’da 19,9 milyon, Yemen’de ise 19,5 milyon kişinin insani yardımdan yararlanmasının gerektiği belirtiliyor. Bu ülkelerde yaşanan çatışmalar, siyasi istikrarsızlık ve ekonomik zorluklar, insani krizi daha da kötüleştiriyor.
İnsani Krizin Yaşam Süresi ve Sağlık Üzerindeki Etkileri
İnsani krizin olmadığı ülkelerde ortalama yaşam süresinin 73 olduğu gözlenirken, krizden etkilenen ülkelerde ise bu sürenin 67 olduğu ifade ediliyor. Bu durum, insani krizin insan sağlığı üzerindeki yıkıcı etkilerini gösteriyor. Krizden etkilenen ülkelerde ortalama 4 kişiden biri yetersiz besleniyor, 10 kişiden sadece biri temel öğrenimini tamamlayabiliyor. Bu da uzun vadede yoksulluk ve eşitsizlik döngüsünün devam etmesine neden oluyor.
Barınma ve Güvenlik Sorunları
İnsani krize sahne olmayan ülkelerde barınma ve güvenlik sorunu çok yaşanmazken, krizden payını alan ülkelerde ise zorunlu göç öne çıkıyor. İnsanlar, başlarını sokacak ev bulmaktan mahrum kalıyor. Bu durum, özellikle çocuklar ve kadınlar için ciddi riskler oluşturuyor.
Gelecek Beklentileri
Raporun Aralık 2024’te yayımlandığı ve özellikle İsrail’in saldırgan tutumu nedeniyle Filistin’in yanı sıra Lübnan ve Suriye gibi ülkelerde artan insani krizler de göz önünde bulundurulduğunda yardıma muhtaç kişi sayısının hesaplanandan çok daha yüksek olduğu tahmin ediliyor. Bu durum, uluslararası toplumun insani yardım çabalarını artırması ve krizin temel nedenlerine yönelik çözümler üretmesi gerektiğini gösteriyor.
Sonuç olarak, dünya genelinde insani yardım ihtiyacının artması, küresel bir sorun olarak karşımıza çıkıyor. Savaşlar, iklim değişikliği ve doğal afetler gibi faktörlerin etkisiyle milyonlarca insan yardıma muhtaç durumda. Uluslararası toplumun bu krize karşı daha etkili ve koordineli bir şekilde hareket etmesi, ihtiyaç duyulan kaynakların sağlanması ve krizin temel nedenlerine yönelik çözümler üretilmesi gerekiyor. Aksi takdirde, insani kriz daha da derinleşecek ve milyonlarca insanın hayatı tehlikeye girecektir.