Elektrikli Scooter Türkiye’de Hızla Yaygınlaşıyor: 14,2 Milyon Km Yol Kat Edildi

Türkiye’de mikro mobilite çözümleri, özellikle büyük şehirlerde kent içi ulaşımın vazgeçilmez bir parçası haline geldi. Elektrikli scooterlar, çevreci ve ekonomik bir alternatif olarak öne çıkarken, kullanıcı sayıları da hızla artıyor. 2024 yılı verilerine göre, Türkiye’de elektrikli scooterlar 8 milyon 214 bin kez kullanıldı ve toplamda 62 milyon 200 bin dakika sürüş yapıldı. Bu sürüşler esnasında ise toplamda 14.2 milyon kilometre yol kat edildiği belirtiliyor.
Mikro Mobilite: Şehir Yaşamının Yeni Oyuncusu
Scooter, moped ve elektrikli bisiklet gibi farklı teknolojileri içeren mikro mobilite, şehir hayatında giderek daha önemli bir rol oynuyor. Türkiye’de yaklaşık 70 bin adet ticari scooter bulunuyor. Bu araçlar, özellikle çevreci olmaları, ekonomik olmaları ve zaman tasarrufu sağlamaları nedeniyle tercih ediliyor. Mikro mobilite, Türkiye’deki kültürel ve teknolojik değişim sürecinin önemli bir parçası olarak değerlendiriliyor.
Türkiye, Scooter Mevzuatında Öncü
Türkiye, scooter mevzuatını ilk yazan ülke olarak öne çıkıyor. Kullanıcı yaş ortalamasının 32 olduğu belirtiliyor. Karayolu Taşımacılığı Daire Başkanı Kerim Cicioğlu, 60 ülkede yaptıkları araştırmada bu konuyla ilgili hiçbir çalışma göremediklerini ve Türkiye’de ilk kez 2021’de “adil ve sürdürülebilir” bir elektrikli scooter mevzuatı kaleme aldıklarını belirtiyor. Trafik Kanunu’nun 66. maddesine eklenen hükümle her 200 kişiye bir scooter düşecek şekilde düzenleme yapıldığını vurgulayan Cicioğlu, yönetmeliğin İngilizce, Rusça, Arapça ve Fransızca’ya çevrildiğini ve pek çok ülkenin mevzuatlarını örnek aldığını ifade ediyor. Türk firmalarının mikro mobilite sektöründe yurt dışına yatırım yaptıklarında bu mevzuatı örnek olarak gösterdiklerini de ekliyor.
Sektörde şu an 26 lisanslı firmanın, 22 ilde faaliyet gösterdiğini belirten Cicioğlu, yayınlanan yönetmelik sayesinde firmaların her sürüş adımını elektronik olarak bakanlığa bildirmekle yükümlü olduğunu ve bu sayede sürüş verilerinin anlık olarak kaydedildiğini ve değerlendirmelerde önemli bir veri kaynağı oluşturduğunu söylüyor.
1000 Yatırımlar Holding’in Mikro Mobilite Vizyonu
1000 Yatırımlar Holding Strateji Başkanı Melih Yalçın, mikro mobiliteyi çevreci ve ekonomik bir ulaşım aracı olarak tanımlıyor. 1000 Yatırımlar Holding’in sürdürülebilir ulaşım noktası sisteminin önemli paydaşlarından biri olduğunu ve değer zincirinin neredeyse tamamında faaliyet gösteren bir teknoloji şirketi olduğunu ifade ediyor. Yalçın, bu teknolojilerin karbon emisyonlarının azaltılmasında önemli bir rol oynadığını, mikro mobilitenin gürültü kirliliğini azaltarak şehir içi yaşam kalitesini yükselttiğini ve kamusal alanların daha etkin kullanılmasını sağladığını vurguluyor.
Yalçın, mikro mobilite hizmetlerinin şehirlerin daha güvenli, erişilebilir ve çevre dostu olmasını desteklediğini belirtiyor ve hizmetin Anadolu’nun dört bir yanına dengeli ve kapsayıcı şekilde yaygınlaştırılmasına önem verdiklerini söylüyor. Türkiye’de mikro mobilite penetrasyonunun yüzde 22 seviyesinde olduğunu belirten Yalçın, genç yaş grubunun yanında ilerleyen yaş gruplarının da bu teknolojiyi benimsediğini ifade ediyor.
Toplu Taşıma Entegrasyonu ve Erişilebilirlik
Melih Yalçın, mikro mobilitenin sürdürülebilirliği açısından toplu taşıma entegrasyonunun kritik rol oynadığını belirterek, kullanıcıların tek bir dijital platform üzerinden farklı ulaşım araçlarına kolay erişimini sağlayacak sistemler üzerinde çalıştıklarını aktarıyor. Holding olarak benimsedikleri konuların arasında ‘erişim ve eşitlik’ kavramlarının bulunduğunu söyleyen Yalçın, bu nedenle iller bazında fiyatlama politikalarını hayata geçirdiklerini belirtiyor.
Yalçın, “Eğer bir ilin sosyoekonomik düzeyinde diğer ile göre daha dezavantajlı bir konum varsa biz o ilin bu teknolojiye geçişi sağlayabilmesi adına gerekli fiyatlamaları hayata geçiriyoruz. O yüzden buradaki baktığımız konu toplumsal adaletle de ilişkili. 1000 Yatırımlar Holding’in temel felsefesinde mikro mobilite hizmetlerini sadece İstanbul, Ankara, İzmir gibi o tepe illerde ve gelişmiş illerde değil Anadolu’nun dört bir yanına daha dengeli ve daha kapsayıcı bir şekilde yaygınlaştırmaktan geçiyor” diyor.
Kullanıcı Yaş Ortalaması Yükseliyor
Holding kurucularının 2019’da bu işe başladıklarında hedefledikleri yaş kütlesinin 17-25 olduğunu belirten Melih Yalçın, günümüzde bu yaş ortalamasının Türkiye’de 32’ye çıktığını ifade ediyor. Yalçın, “Avrupa’da 41’leri gördük. Yani mikro mobilite kullanıcıları yaş olarak yaşlanıyor. Benzer bir trend bisiklet tarafında da var. 50-55 yaş olan bisiklet kullanım yaş grubu 63’lere çıktı. Bu bir anlamda ilerleyen yaş gruplarının da teknolojik adaptasyonunun her geçen gün artmaya başladığını gösteriyor. Teknolojik bir süreç yaşıyoruz” diye konuşuyor.
Elektrikli Ticari Araç Sayısı Hala Düşük
Uluslararası İlişkiler Daire Başkanı Hasan Boz, Türkiye’de 1,7 milyon kayıtlı ticari araçtan yalnızca bin 500’ünün elektrikli olduğunu belirtiyor. Boz, elektrikli taşıtların uzun mesafeli taşımacılıkta batarya kapasitesi ve enerji gereksinimleri nedeniyle henüz ağır taşımacılıkta yaygınlaşmadığını söylüyor.
Mikro Mobilite’nin Sosyal Etkileri
Melih Yalçın, kamusal alanların insanlara geri kazandırılmasında mikro mobilitenin önemli bir rol oynadığını vurguluyor. Yalçın, “Fiziksel özellikleri itibariyle daha küçük ve daha yönetilebilir teknolojileri olduğundan dolayı şehirlerin içerisinde ciddi bir kullanım avantajı veriyor. Bu da bize yayalaştırılmış alanların artmasına, yeşil alanların artmasına ve özellikle sosyalleşme mekanlarının da artmasına imkan sağlıyor. O yüzden bu düzeyin içerisindeki bakış açımız sadece çevre değil, olayın sosyal etkisini de arttırabilmek” diyor.
Sonuç olarak, elektrikli scooterlar ve mikro mobilite çözümleri Türkiye’de hızla yaygınlaşırken, mevzuat düzenlemeleri ve teknolojik gelişmeler bu alandaki büyümeyi destekliyor. Şehirlerin daha yaşanabilir ve sürdürülebilir hale gelmesinde önemli bir rol oynayan mikro mobilite, gelecekte ulaşım alışkanlıklarımızı önemli ölçüde değiştirecek gibi görünüyor.