Limanlarda Yük Elleçleme Artışı İthalatla Desteklendi, Sektör Belirsizliğe Hazırlıklı

Türkiye limancılık sektörü, 2025 yılının ilk sekiz ayında büyüme kaydetti. Türkiye Liman İşletmecileri Derneği (TÜRKLİM) Başkanı Hamdi Erçelik, sektörün yılsonu beklentilerini değerlendirirken, büyümenin ithalat yükleri sayesinde gerçekleştiğini vurguladı. Sektör, yılın son çeyreği için üç farklı senaryoya hazırlanıyor.
Limanlardaki Yük Hacmi Arttı
Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı verilerine göre, Ocak–Ağustos 2025 döneminde limanlarda elleçlenen toplam yük miktarı, yıllık bazda yüzde 3 artışla 368 milyon ton seviyesine ulaştı. Bu artışın temelinde, genel kargo ve ithalat-kabotaj yüklerindeki yükseliş yer alıyor. İhracat tarafında ise büyüme daha sınırlı kaldı.
Konteyner trafiği de büyümeye katkı sağladı. İlk sekiz ayda yaklaşık yüzde 3,5 artışla 9,5 milyon TEU elleçleme gerçekleşti. Erçelik, bu artışta ithalat konteynerlerindeki yüzde 8’in üzerindeki yükselişin belirleyici olduğunu ifade etti. İhracat ise zorlu kur rejimine rağmen, özellikle Avrupa ihracatlarında euro–dolar parite gelişiminin desteğiyle geçen yıla benzer bir seviyede gerçekleşti.
Erçelik, yılın ikinci yarısında da bu eğilimin devam etmesi halinde, toplam yük hacminin yıl sonunda 520–560 milyon ton, konteyner trafiğinin ise 13–15 milyon TEU aralığında tamamlanmasını beklediklerini söyledi. 2024 yılında limanlarda elleçlenen toplam yük miktarı yaklaşık 531,7 milyon ton, konteyner miktarı ise 13,5 milyon TEU olarak gerçekleşmişti.
Sektörü Bekleyen Riskler
Eylül ayında limanlarda hareketliliğin yeniden başladığını belirten Erçelik, ihracatın euro paritesinden destek aldığını, ancak sanayi sektöründeki kârlılık düşüşü ve finansmana erişim güçlüklerinin yılın son döneminin riskleri arasında olduğunu vurguladı. İthalatta ise enflasyonla mücadele kapsamında uygulanan kontrollü soğutma politikalarının tüketiciye yönelik düşüş riski taşıdığına dikkat çekti.
Farklı Senaryolara Hazırlık
Sektör olarak üç farklı senaryoya hazırlandıklarını ifade eden Erçelik, bu senaryoları şöyle sıraladı:
- Mevcut eğilim devam ederse: Yıl yaklaşık 540 milyon ton toplam yük ve 14 milyon TEU konteyner ile kapatılabilir.
- Küresel riskler ve iç piyasadaki daralmalar: Rakamlar 520 milyon ton ve 13,3 milyon TEU seviyelerine gerileyebilir.
- İhracat ve transitin güçlü seyri, iç piyasanın toparlanması: 560 milyon ton ve 15 milyon TEU gibi daha iyimser rakamlara ulaşılabilir.
Erçelik, yılın son çeyreğinin hem dış koşullar hem de iç piyasa dinamiklerinin seyrine bağlı olacağını ve sektör olarak bu belirsizlikleri yakından takip ettiklerini belirtti.
Kapasite Baskısı ve Yatırım İhtiyacı
Türk limancılık sektörünün büyüyen dış ticaret ve artan gemi trafiğiyle ciddi bir kapasite baskısı altında olduğunu dile getiren Hamdi Erçelik, büyüyen gemi boyutları ve deprem risklerine bağlı sürdürülebilirlik gerekliliklerinin de yapısal kapasite artış ihtiyacını ortaya koyduğunu ifade etti. TÜRKLİM olarak öncelikli gündemlerinin mevcut limanların hem elleçleme kapasitesini hem de ihtiyaç duyulan yapısal şartlara uyumu artırmak, demiryolu bağlantılarını güçlendirmek ve yeşil/dijital dönüşümü hızlandırmak olduğunu söyledi.
Yatırımların Önündeki Engeller
Kalan kullanım sürelerinin yatırımların ekonomik geri dönüşü için yeterli olmadığını, yüksek kira ve hasılat payları, yetersiz teşvikler ve mülkiyet sorunlarının yatırımların önünde engel oluşturduğunu belirten Erçelik, liman yatırımlarının ‘stratejik yatırım’ kapsamına alınması, kullanım sözleşmelerinin uzatılması ve yeşil/dijital dönüşüme özel teşviklerin artırılması gerektiğini savundu.
Transit Taşımalardaki Daralma Endişesi
Transit taşımaların limanlar için önemli bir ek değer yarattığını ifade eden Erçelik, Ağustos 2025 verilerine göre transit yüklerde geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 2,5’luk bir düşüş görüldüğünü belirtti. Bu durum transit konteynerlerde yüzde 3,5’lik bir düşüş olarak rakamlara yansıdı. Özellikle Ukrayna–Rusya savaşı nedeniyle Karadeniz’de bazı rotaların kapanması, mayın riski ve sigorta maliyetlerindeki artışın transit yükler üzerinde baskı yarattığını, bu nedenle yük sahiplerinin farklı güzergahlara yöneldiğini dile getirdi.
Türkiye’de uluslararası ticaret yapan 194 liman tesisinden sadece 21’inin demiryolu bağlantısı bulunuyor. Bu durum altyapı eksikliklerinin boyutunu gösteriyor ve karayoluna bağımlılığı artırıyor. Liman sektörünün büyüklüğü 55–60 milyar dolar civarında. Mevcut teşviklerin sektörün özgün ihtiyaçlarını karşılamadığı, devlet arazisi üzerinde faaliyet gösteren özel limanların ödediği yüksek kira ve hasılat paylarının yatırımcıyı zorladığı vurgulandı.
Sonuç olarak, Türkiye limancılık sektörü büyüme potansiyeline sahip olsa da, küresel ve iç piyasa koşullarının getirdiği belirsizlikler, kapasite baskısı ve yatırım engelleri sektörün önünde önemli zorluklar oluşturuyor. Sektörün sürdürülebilir büyümesi için stratejik yatırımların teşvik edilmesi, altyapı eksikliklerinin giderilmesi ve yeşil/dijital dönüşümün desteklenmesi büyük önem taşıyor.