Dövme Sanayi Alarm Veriyor: Artan Maliyetler ve Rekabet Gücü Kaybı

Dövme Sanayi Alarm Veriyor: Artan Maliyetler ve Rekabet Gücü Kaybı

Türkiye imalat sanayisinin kritik bir parçası olan dövme sektörü, son dönemde ciddi zorluklarla karşı karşıya. Otomotiv, makine, havacılık ve savunma sanayilerine hayati parçalar tedarik eden bu sektör, artan sorunlar nedeniyle küresel rekabet gücünü kaybetme riskiyle karşı karşıya.

Dövme Sanayicileri Alarmda

Dövme Sanayicileri Derneği (DÖVSADER) Yönetim Kurulu Başkanı Cevat Kömürcü, sektörün karşı karşıya olduğu tehlikelere dikkat çekerek, “Türkiye’ye dampingli çelik ham madde girişi, ülkeye sokulan dampingli çelik dövme parçaları ve ithal edilen motor, şanzıman, dişli grubu gibi alt sistemlerle beraber bitmiş dövme parçalarının görünmez şekilde pazara girmesi sektörümüz için telafisi olmayan sonuçlar doğuracak” uyarısında bulundu. Bu durum, sektörün geleceği açısından ciddi bir tehdit oluşturuyor.

Sektörün Temel Sorunları

Türkiye’deki dövme sanayicileri, üretimde kullandıkları vasıflı çeliği yılda yaklaşık 400 bin ton tüketiyor. Çelik, üretim maliyetlerinin önemli bir bölümünü, yaklaşık olarak yüzde 35 ila 55‘ini oluşturuyor. Üretimin yarıdan fazlasının ihraç edildiği bu sektör, net ihracat fazlası veren nadir alanlardan biri olmasına rağmen, mevcut sorunlar bu dengeyi bozma potansiyeli taşıyor.

DÖVSADER Başkanı Kömürcü, yaşanan sıkıntıların üyelerin ihracata ve yurt içi üretime olan katkısını azalttığını belirterek, “Üyelerimizden aldığımız bilgilere göre, son bir yılda yeni bir ihracat projesinde fiyat açısından başarılı olamadık. Mevcut ihracatta da azalma görülüyor. Kalite, lojistik, teknoloji birikimi ve proses know-how’ıyla küresel pazarda güçlü markaların çözüm ortağı olan şirketlerimizin, müşteriler açısından vazgeçilmez olma özelliğini kaybetme riski taşıyor” dedi. Bu ifadeler, sektörün yaşadığı derin krizi gözler önüne seriyor.

Rekabet Gücünü Etkileyen Faktörler

İthalat kaynaklı sorunların yanı sıra, döviz kurunun baskılanması da sektörün rekabetçiliğini olumsuz etkiliyor. Kömürcü, “Çin ve Hindistan, teşvikli ürünleri hem çelik malzeme hem de dövme parça olarak Türkiye’ye sokuyor. Bu dezavantaj karşısında yılların çok önemli kazanımları geri dönüşsüz şekilde kaybedilebilir” şeklinde konuştu. Bu durum, sektörün küresel pazarda ayakta kalmasını zorlaştırıyor.

Otomotiv Ana Sanayi ile İlişkiler ve Etkileri

Türkiye’deki OEM’lerin (otomotiv ana sanayi), güçlü tedarik sanayisi sayesinde Avrupalı rakiplerinden daha hızlı projeler geliştirdiğini belirten Kömürcü, “Yerli tedarik sanayi zayıfladığında, OEM’ler de diğer sanayi dalları da zayıflar. En nihayetinde bu olumsuzluk tüketiciye kadar yansır” dedi. Bu durum, dövme sanayinin sadece kendi içinde değil, diğer sektörler ve tüketiciler üzerinde de zincirleme etkilere sahip olduğunu gösteriyor.

Çözüm Önerileri ve Gelecek Beklentileri

Türkiye’nin ihracatçı kimliğiyle öne çıkan bu stratejik sektörünü korumak için acil adımlar atılması gerektiği vurgulanıyor. Kömürcü, “Rakip ülkelerin damping uygulamalarının iyi analiz edilmesi ve buna karşı etkili önlemlerin devreye alınması kaçınılmaz. Dünyada saygın konumda olan üyelerimizin birikimleri ülkemiz açısından büyük kazanımlardır. Bu birikimlerin heba edilmesine izin verilmemeli” ifadeleriyle çözüm için karşı önlem alınmasının önemine dikkat çekti. Bu önlemlerin alınması, sektörün geleceği için hayati öneme sahip.

DÖVSADER, Avrupa Dövmeciler Birliği (EUROFORGE) üyesi olmasıyla da uluslararası arenada temsil yeteneğine sahip. DÖVSADER üyelerinin EUROFORGE’da başkanlık, başkan yardımcılığı ve yönetim kurulu üyelikleri gibi üst düzey görevlerde bulunması, Türkiye’nin bu alandaki etkisini gösteriyor. 27 üyesi bulunan DÖVSADER, yıllık yaklaşık 1.5 milyar Euro ciroya imza atıyor.

Sonuç olarak, Türkiye dövme sanayi, artan maliyetler ve rekabet baskısı altında zor bir dönemden geçiyor. Ancak, doğru stratejiler ve önlemlerle bu zorlukların üstesinden gelinebilir ve sektörün potansiyeli yeniden canlandırılabilir.

Benzer Yazılar