Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Kur Artışı Bekliyor: Rekabet Gücü Tehlikede
Uludağ Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Başkanı Senih Yazgan, sektörün karşı karşıya olduğu zorluklara dikkat çekerek, döviz kurundaki yetersizliğin ihracatçıları zorladığını ve rekabet gücünü azalttığını belirtti. İhracatçılar, Avrupa pazarındaki rekabetçiliği yeniden kazanmak için döviz kurundaki dengesizliğin giderilmesini talep ediyor.
İklim Koşulları ve Üretimdeki Etkiler
Senih Yazgan, iklim değişikliğinin yaş meyve ve sebze üretimini olumsuz etkilediğini vurguladı. Nisan ayında yaşanan zirai don ve yaz aylarındaki aşırı sıcaklar, özellikle sert çekirdekli meyvelerde önemli kayıplara neden oldu. Bu durum, ihracatın hedeflenen seviyelerde gerçekleşmesini engelledi. Yazgan, “İklim koşullarının üretimi olumsuz etkilediği bir gerçek” dedi.
Üreticinin ve İhracatçının Mücadelesi
Tüm olumsuzluklara rağmen, üreticilerin üretmekten, ihracatçıların da mücadeleden vazgeçmediğini belirten Yazgan, sektörün direncini vurguladı. Yaşanan ürün eksikliğinden kaynaklanan **%9-10’luk bir kayıp** olduğunu ifade eden Yazgan, narenciye ürünlerinin devreye girmesiyle bu açığın kapatılabileceğini öngörüyor. Ancak, bazı ürünlerdeki kayıpların telafisi zor görünüyor. Özellikle kiraz ihracatındaki düşüş dikkat çekici. **75-80 bin ton** ürün satan bir ülke için **6 bin tonluk ihracatın neredeyse yok gibi** olduğunu belirtti.
Pazarda Sürekliliğin Önemi
Olmayan ürünün yerine başka ürünü koymakla ihracatın dengelenmesinin pazarda sürekliliği sağlamayacağını vurgulayan Yazgan, Türkiye’nin belirli ürünlerdeki uzmanlığını koruması gerektiğinin altını çizdi. “Türkiye kiraz üreticisi ve ihracatçısı olarak bilinmeli. Kirazdan kaybedelim narenciyeden kaybedelim mantığı olmamalı.” dedi. Yazgan, dünyada rekabetin yoğun olduğunu ve her ülkenin fırsat kolladığını belirterek, pazarlardaki sürekliliğin önemine işaret etti.
Yazgan, Türkiye’nin üretim ve pazarlara hakim olma açısından güçlü olduğunu, ancak rakiplerin de boş durmadığını belirtti. Pazardaki yerini kaybeden bir ülkenin, o pazara yeniden girmesinin zor olacağını, bu nedenle sürekliliğin sağlanmasının kritik olduğunu vurguladı.
Döviz Kuru Baskısı ve Maliyetler
Senih Yazgan, sektörün en büyük sorununun artan girdi maliyetlerini döviz kurunun karşılamaması olduğunu belirterek, “Fiyatlarımızı, baskılanmış döviz kuruyla, girdi maliyetleriyle karşılaştırdığımızda karlılık açısından üreticimiz ve ihracatçımız açısından beklenen rakamları yakaladığımızda bu pazarlarda büyük fırtınalar estirebilecek ülkeyiz. Girdi maliyetleri ile döviz kuru arasındaki makas ihracatçıları zorluyor. **Döviz kurunun artması gerekiyor biraz**” dedi.
İç piyasanın ihracata göre daha iyi durumda olduğunu belirten Yazgan, içerde fiyatlar artarken döviz kurunun yükselmemesi nedeniyle ihracatın kârlı olmaktan çıktığını ifade etti. İhraç edilen ürünlerin fiyat açısından tercih edilmez hale geldiğini, bu durumun uluslararası pazarı kaybetme riskini beraberinde getirdiğini söyledi. Yazgan, Avrupa pazarında rekabetçiliğin kaybedildiğini, bunun nedeninin de döviz kurundaki pozisyonun beklentileri karşılamaması olduğunu vurguladı.
Gelecek Beklentileri ve Projeksiyonlar
Yaşanan zorluklara rağmen, narenciye ürünlerinin devreye girmesiyle yıl sonundaki açığın kapatılabileceği öngörülüyor. Ancak, döviz kurundaki artış beklentisi, sektörün geleceği açısından kritik bir öneme sahip. İhracatçılar, döviz kurunun artmasıyla birlikte rekabet güçlerini yeniden kazanmayı ve uluslararası pazarlardaki yerlerini korumayı hedefliyor.
Sonuç olarak, yaş meyve ve sebze ihracatçıları, iklim koşullarının yarattığı zorlukların yanı sıra, döviz kurundaki baskının da etkisiyle rekabet güçlerini kaybetme riskiyle karşı karşıya. Döviz kurunda beklenen artışın gerçekleşmesi, sektörün geleceği ve ihracat hedeflerine ulaşılması açısından büyük önem taşıyor.
