TÜRK-İŞ: Temmuz 2025 Açlık Sınırı 26.413 TL, Yoksulluk Sınırı 86.036 TL

Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (TÜRK-İŞ), Temmuz 2025’e ilişkin açlık ve yoksulluk sınırı araştırmasının sonuçlarını kamuoyuyla paylaştı. Açıklanan verilere göre, Türkiye’deki ekonomik zorluklar devam ederken, özellikle dar gelirli vatandaşların geçim sıkıntısı belirgin şekilde artış gösteriyor.
Açlık ve Yoksulluk Sınırında Yeni Rakamlar
TÜRK-İŞ’in araştırmasına göre, dört kişilik bir ailenin sağlıklı ve dengeli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarı, yani açlık sınırı, 26 bin 413 TL olarak belirlendi. Bu rakam, Haziran ayında 25 bin 115 TL olarak açıklanmıştı. Bir ayda yaşanan bu artış, gıda fiyatlarındaki yükselişin hane halkı bütçelerini ne kadar zorladığını açıkça gösteriyor.
Aynı ailenin gıda harcamalarının yanı sıra giyim, kira, elektrik, su, ulaşım, eğitim ve sağlık gibi temel ihtiyaçlarını da karşılayabilmesi için gerekli olan toplam harcama tutarı, yani yoksulluk sınırı ise 86 bin 36,38 TL‘ye yükseldi. Haziran ayında bu rakam 85 bin 65 TL olarak açıklanmıştı. Yoksulluk sınırındaki bu artış, sadece gıda fiyatlarındaki değil, diğer temel ihtiyaçlardaki fiyat artışlarının da etkisiyle geçim koşullarının giderek zorlaştığını ortaya koyuyor.
Bekar bir çalışanın yaşama maliyeti de önemli ölçüde arttı. Temmuz ayında bekar bir çalışanın aylık ‘yaşama maliyeti’ 33 bin 982,24 TL olarak tespit edildi. Haziran ayında bu rakam 33 bin 586,82 TL idi. Bu veriler, yalnız yaşayan bireylerin de artan yaşam maliyetleri karşısında ciddi zorluklar yaşadığını gösteriyor.
Mutfak Enflasyonundaki Değişim
TÜRK-İŞ’in “mutfak enflasyonu” olarak adlandırdığı gıda harcamalarındaki değişim, Temmuz 2025 itibarıyla şu şekilde gerçekleşti:
- Ankara’da yaşayan dört kişilik bir ailenin gıda için yapması gereken asgari harcama tutarındaki artış, bir önceki aya göre yüzde 1,14 oranında gerçekleşti. Bu, mutfak enflasyonunun aylık bazda hala yükseliş trendinde olduğunu gösteriyor.
- On iki aylık değişim oranı ise yüzde 37,32 olarak kaydedildi. Bu, son bir yılda gıda fiyatlarında yaşanan önemli artışı vurguluyor.
- Yıllık ortalama artış ise yüzde 42,60 olarak gerçekleşti. Bu oran, uzun vadeli bir bakış açısıyla gıda fiyatlarındaki artışın ne kadar yüksek olduğunu ortaya koyuyor.
- Yılın ilk yedi aylık artış oranı ise yüzde 25,28 olarak belirlendi. Bu veri, yılın başından itibaren gıda fiyatlarında önemli bir artış yaşandığını gösteriyor.
Ekonomik Etkiler ve Gelecek Beklentileri
Açıklanan bu veriler, Türkiye ekonomisindeki enflasyonist baskının devam ettiğini ve özellikle dar gelirli vatandaşların alım gücünün ciddi şekilde azaldığını gösteriyor. Gıda fiyatlarındaki artışın yanı sıra, diğer temel ihtiyaçlardaki fiyat artışları da hane halkı bütçelerini zorluyor. Yoksulluk sınırının yüksekliği, birçok ailenin temel ihtiyaçlarını karşılamakta zorlandığını ve yaşam standartlarının düştüğünü ortaya koyuyor.
TÜRK-İŞ’in bu araştırması, ekonomik politikaların ve sosyal desteklerin önemini bir kez daha vurguluyor. Özellikle dar gelirli vatandaşlara yönelik sosyal yardımların artırılması, gıda fiyatlarındaki artışın kontrol altına alınması ve istihdam olanaklarının yaratılması gibi önlemlerin alınması, yoksullukla mücadelede önemli bir rol oynayabilir.
Gelecek dönemde enflasyonla mücadele kapsamında atılacak adımlar ve ekonomik istikrarın sağlanması, açlık ve yoksulluk sınırının düşürülmesinde etkili olabilir. Ancak, ekonomik belirsizliklerin devam etmesi durumunda, dar gelirli vatandaşların geçim sıkıntısı daha da artabilir.
Sonuç olarak, TÜRK-İŞ’in açıkladığı Temmuz 2025 açlık ve yoksulluk sınırı verileri, Türkiye ekonomisindeki zorlukları ve dar gelirli vatandaşların yaşadığı geçim sıkıntısını açıkça ortaya koyuyor. Bu verilerin, ekonomik politikaların belirlenmesinde ve sosyal desteklerin artırılmasında önemli bir rol oynaması bekleniyor.