E-Fatura Kâbusu: ATO Başkanı Baran’dan Maliyet Uyarısı ve Üst Sınır Çağrısı

Ankara Ticaret Odası (ATO) Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Baran, dijital dönüşümün KOBİ’ler üzerindeki mali yükünü masaya yatırdı. Özellikle elektronik fatura, e-arşiv, e-defter, e-irsaliye ve mali mühür gibi dijital vergi hizmetlerinin maliyetlerinin, basılı işlemlere kıyasla daha yüksek hale geldiğini belirten Baran, bu durumun küçük işletmeler için ciddi bir sorun teşkil ettiğini vurguladı.
Dijitalleşme Maliyetleri KOBİ’leri Zorluyor
Baran, vergi ve muhasebe sistemlerinin dijital ortama taşınmasının uzun vadede işletmelere tasarruf ve verimlilik sağlayabileceğine dikkat çekerken, uyum maliyetlerinin yüksekliğinin KOBİ’ler açısından önemli bir engel oluşturduğunu dile getirdi. ATO Başkanı, özellikle e-fatura gibi dijital hizmetlere makul bir üst sınır getirilmesinin, sistemin benimsenmesine ve başarıyla kullanılmasına önemli katkılar sağlayacağını ifade etti.
Gelir İdaresi Başkanlığı’nın 2010 yılından bu yana kademeli olarak elektronik hizmetleri devreye almasının vergi denetimini kolaylaştırmak, kayıt dışılığı azaltmak ve çevre dostu bir kayıt yapısı kurmak gibi amaçlar taşıdığını hatırlatan Baran, sistemin uygulama kapsamının zamanla genişletildiğini ve elektronik faturanın, beklenenin aksine, basılı faturadan daha pahalı hale geldiğini belirtti.
E-Fatura Kontör Fiyatlarındaki Artış Alarm Veriyor
Baran, özellikle e-fatura sistemine geçişle birlikte mali mühür, yazılım ve entegrasyon, e-irsaliye ve e-fatura kontör ücreti maliyetlerinin işletmelere getirdiği yüklerin ATO üyeleri tarafından da sıklıkla dile getirildiğini aktardı. Dijital fatura yaprağı olan kontör fiyatlarının kısa sürede %800-900’lere varan oranlarda artırıldığının üyeler tarafından belirtildiğini söyleyen Baran, muhasebe sistemlerini dijitalleştirmeye çalışan işletmelerin, maliyetlerin yükselmesi nedeniyle yaşadıkları sıkıntıları dile getirdiklerini ifade etti.
E-irsaliye ve e-faturada kontör ücretinin hem alış hem de satış sırasında iki işletmeden de ayrı ayrı kesildiği belirtildiğini aktaran Baran, dijitalleşme ile maliyetlerin düşmesi beklenirken, tam tersine bir durumun yaşandığını vurguladı. Baran, “E-fatura fiyatı, basılı fatura fiyatından daha yükseğe mal oluyor” diyerek durumun vahametine dikkat çekti.
“Dijital Dönüşüm Hizmetlerine Makul Bir Üst Sınır Getirilmeli”
Özellikle ciro sınırları nedeniyle e-faturaya geçişi zorunlu hale gelen KOBİ’ler için dijital vergi ve muhasebe sistemine geçiş maliyetlerinin ciddi bir yük oluşturduğuna dikkat çeken Baran, elektronik fatura entegrasyonu yapan şirketlerin fiyatlandırma politikaları konusunda bir düzenleme bulunmadığını belirtti. Baran, “Dijitalleşme sürecindeki işletmelerimizin üzerindeki maliyet yükünü hafifletmek için e-fatura, e-defter, e-SMM gibi hizmet ücretlerine makul bir üst sınır getirilmesi gerektiğine inanıyoruz. Bu adım, KOBİ’lerimizin dijital dönüşümünü destekleyecek ve kayıt dışı ekonominin önlenmesine katkı sağlayacaktır” ifadelerini kullandı.
Baran, Ankara Ticaret Odası olarak, üyelerinin dijitalleşme sürecinde karşılaştıkları zorlukları aşmalarına yardımcı olmak için kamu yönetimi ile iş birliği içinde çalışmaya devam edeceklerini de kaydetti.
Fatura Sayısı Az Olan İşletmeler Daha Fazla Ödüyor
Baran, işletmelerin kestiği fatura sayısı yükseldikçe, yani satın aldıkları kontör sayısı arttıkça fiyatların gerilediğini de belirterek, az fatura kesen işletmelerin e-fatura almak için ödeyeceği birim maliyetin, diğerlerinden daha yüksek olduğunu söyledi. Dijital sisteme uyum için gerekli olan yazılımlar ve entegrasyon hizmetlerinin önemli bir gider kalemi oluşturduğunu vurgulayan Baran, küçük işletmelerin dijital dönüşüme ayak uydurması için mali ve teknik açıdan desteklenmesi gerektiğini sözlerine ekledi.
ATO Başkanı Gürsel Baran’ın bu açıklamaları, dijital dönüşümün mali boyutunun KOBİ’ler üzerindeki etkilerini net bir şekilde ortaya koyuyor. E-fatura sistemine geçişin zorunlu hale getirilmesiyle birlikte artan maliyetlerin, küçük işletmelerin rekabet gücünü olumsuz etkileyebileceği ve kayıt dışı ekonomiye yönelme riskini artırabileceği öngörülüyor. Bu nedenle, yetkililerin bu konuya ivedilikle çözüm bulması ve KOBİ’lerin dijital dönüşüm sürecinde desteklenmesi büyük önem taşıyor.