Kamu Çalışanlarından Toplu Sözleşme Eylemi: Yoksulluğa Son Verin!

Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu, kamu emekçilerinin yaşadığı ekonomik zorluklara dikkat çekmek amacıyla toplu sözleşme eylemi düzenledi. Konfederasyon, mevcut ekonomik koşullar altında kamu çalışanlarının yaşam mücadelesi verdiğini ve artık yoksulluğa mahkum edilmelerinin kabul edilemez olduğunu vurguladı.
“Bıçak Kemiğe Dayandı”: Kamu Emekçilerinin Feryadı
Konfederasyon Genel Başkanı Orhan Yıldırım, yaptığı açıklamada, kamu emekçilerinin mevcut ekonomik koşullar altında yaşam mücadelesi verdiğini belirtti. Yıldırım, “Bu ülkenin öğretmeni, sağlıkçısı, teknisyeni, mühendisi, güvenlik görevlisi ve memuru; daha fazla yoksulluğa mahkûm edilemez” ifadelerini kullandı. Bu sözler, kamu çalışanlarının yaşadığı derin ekonomik sıkıntıları ve umutsuzluğu gözler önüne seriyor.
Yıldırım, grev hakkının tanınmadığı ve milyonlarca kamu emekçisinin temsilden yoksun bırakıldığı mevcut sözleşme sistemini kabul etmeyeceklerini vurgulayarak, “Bu yapay sözleşme düzeninin bu haliyle işletilmesine razı olmayacağız” dedi. Bu açıklama, mevcut toplu sözleşme sistemine karşı duyulan derin memnuniyetsizliği ve değişim talebini açıkça ortaya koyuyor.
Eylemde Yükselen Sloganlar ve Talepler
Eylem sırasında kamu emekçileri, “8’inci dönemde masanızın değil emekçinin dediği olacak” yazılı pankartlar taşıdı ve “Sermayeye değil emekçiye bütçe”, “Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz” ve “TÜİK elini cebimizden çek” sloganları attı. Bu sloganlar, kamu emekçilerinin taleplerini ve dayanışma ruhunu yansıtıyor.
Yerel Yönetimlere Destek ve Hukuk Vurgusu
Orhan Yıldırım, son dönemde yerel yönetimlere yönelik artan baskılara da değinerek, “İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu başta olmak üzere, belediye başkanlarına ve çalışanlarına yönelik gözaltı ve tutuklamaları endişeyle takip ediyoruz” dedi. Yıldırım, masumiyet karinesinin ihlal edildiğini belirterek, “Bu hukuksuz uygulamalar sona ermeli, demokratik teamüllere geri dönülmelidir” açıklamasında bulundu. Bu açıklama, Birleşik Kamu-İş’in sadece ekonomik değil, hukuki konularda da hassasiyet gösterdiğini ortaya koyuyor.
Enflasyon Verileri ve TÜİK’e Yönelik Eleştiriler
Yıldırım, Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıkladığı Temmuz 2025 verilerini eleştirerek, açıklanan rakamların halkın yaşadığı ekonomik tabloyla örtüşmediğini dile getirdi. Yıldırım, “TÜİK’e göre yıllık enflasyon yüzde 33,52, ancak ENAG verilerine göre bu oran yüzde 65,15’tir” dedi. Bu farklılık, enflasyon verilerinin güvenilirliği konusundaki tartışmaları yeniden alevlendiriyor.
Yıldırım, “TÜİK, Saray’ın muhasebe dairesi gibi çalışıyor” ifadesini kullanarak, resmi verilerin kamu emekçilerine yoksulluk dayattığını savundu. Aylık enflasyon farklarının masa başında değil, halkın yaşadığı koşullarla belirlenmesi gerektiğini kaydetti. Bu sert eleştiri, TÜİK’in bağımsızlığı ve veri güvenilirliği konusundaki endişeleri açıkça ortaya koyuyor.
Toplu Sözleşme Süreci ve Beklentiler
Mevcut toplu sözleşme sisteminin emekçilerin taleplerini karşılamadığını belirten Yıldırım, “7 dönemdir süren bu tiyatroyu artık kabul etmeyeceğiz. 8. Dönem toplu sözleşme görüşmelerinde artık biz varız” dedi. Bu açıklama, Birleşik Kamu-İş’in toplu sözleşme sürecine aktif olarak katılma ve emekçilerin haklarını savunma kararlılığını gösteriyor.
Masada TÜİK’in rakamları değil, halkın yaşadığı geçim sıkıntısının konuşulacağını vurgulayan Yıldırım, “Sadaka gibi zamlar değil, insanca yaşam talepleri duyulacak” şeklinde konuştu. Bu sözler, kamu emekçilerinin beklentilerini ve taleplerini net bir şekilde ifade ediyor.
Birleşik Kamu-İş’in Talepleri
Birleşik Kamu-İş, kamu emekçileri adına şu talepleri dile getirdi:
- Adil gelir dağılımı sağlanmalı
- Az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi alınmalı
- Ekonomik krizin faturası emekçilere değil, büyük sermayeye kesilmeli
- Grevli ve toplu sözleşmeli sendika yasası çıkarılmalı
- Yoksulluk sınırı üzerinde maaş verilmesi sağlanmalı
- Enflasyon farkları aylık ödenmeli
- Ek ödemeler ve seyyanen artışlar emekli maaşına yansıtılmalı
- Yüzde 15’lik vergi dilimi sabitlenmeli
- Atamalarda mülakat değil liyakat esas alınmalı
- Sözleşmeli değil, kadrolu ve güvenceli atama yapılmalı
- Eşit işe eşit ücret sağlanmalı
- Kamu çalışanlarına ücretsiz kreş hakkı tanınmalı
- Çalışılan illerde kamu çalışanlarına kira desteği verilmeli
- Birinci dereceye giren tüm memurlara 3600 ek gösterge hakkı tanınmalı
- Aile yardımları artırılmalı
Bu talepler, kamu emekçilerinin yaşadığı sorunlara çözüm önerileri sunarken, daha adil ve insanca bir çalışma yaşamı hedefliyor.
Sonuç: Kamu Emekçileri Haklarını Aramaya Devam Edecek
Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu’nun toplu sözleşme eylemi, kamu emekçilerinin yaşadığı ekonomik zorlukları ve taleplerini bir kez daha gündeme getirdi. Konfederasyon, mevcut toplu sözleşme sistemine karşı çıkarak, emekçilerin haklarını savunmaya ve daha adil bir çalışma yaşamı için mücadele etmeye devam edeceğini gösterdi. Önümüzdeki dönemde 8. Dönem toplu sözleşme görüşmelerinde bu taleplerin ne kadarının karşılanacağı merakla bekleniyor.